Yirminci Yüzyılın ortalarına kadar “otizm nedir” sorusuna net bir cevap verilememekteydi. Otizm genellikle insan hayatının ilk üç yılı içerisinde ortaya çıkar ve yaşam boyu devam eder. Sosyal etkileşim sıkıntısı, sözel olan ve olmayan problemler, kısıtlı ilgi alanı, tekrarlanan davranışlar ve gelişim bozukluğu olarak tanımlanıyor. Günümüzün mevcut şartlarında her 110 çocuktan bir tanesi bu sorunla mücadele etmek zorunda kalırken ailelerin hayatı da mahvoluyor. “Otizm okulları” sosyal etkileşim kurmakta sıkıntı yaşayan bireyleri hayata bağlamak için çalışıyor. Otizm okullarının açılmasıyla birlikte gençlerin yaşamlarını daha farklı hale getirilerek büyük başarıların altına imza atıldı. Okulun yaptığı çalışmalar sonucunda iletişim, hayali ve semboli oyun oynama, tipik belirtiler ve sosyal etkileşimde bozukluk sorunları önemli ölçüde azaltılıyor. Çocuğun gelişim seviyesinin yaşıtlarına daha yakın olabilmesi için otizm okullarında eğitim alması gerekiyor. Eğitim sürecine dahil olmadan önce büyük sorunlar yaşayan çocuk okul sürecinin ardından sergilediği anormal hareketleri uygulamaktan kaçınır ve normal bireyler haline dönmeye başlar. Buraya kadar “otizm” nedir sorusuna cevap verdik. Bu konuyla ilgili şüpheleriniz oluşmaya başladığında uzman desteği almalısınız. Tedavi süreci için erken tanı oldukça önemlidir. Erken tanı yapıldığında tedavinin olumlu sonuç verme oranı yüksektir. Çocukların gelişim süreci sona ermeden tanı yapılarak tedavi başlatılmalıdır. Belirtiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve sürecin olumlu sonuçlanması için ne yapılması gerektiğini öğrenmek için bu http://www.otizmleyasam.com linki takip edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder